DİĞER
"Baret için hem Türk olmak yasaktır hem de Türk olmamak. İlkinde Ermeni olduğu, ne yaparsa yapsın asla Türk olamayacağı her vesileyle ona 'hatırlatılır'; ikincisiyse hemen 'hain' olarak damgalanmasına yol açar. Baret’i bir tür 'varlıksızlığa' mahkûm eden çifte açmaz..."
“Birbirlerine yakın yıllara tanıklık etmiş, İstanbul’un benzer sokaklarında dolaşmış, aynı yapılarına bakmış, komşu semtlerinde bulunmuş Baret ile Mümtaz’ın şehrin mekânlarından yansıyan geçmiş tasavvurları…"
"Doğu, Batıyla karşılaştığında neden kendisini kaptıran Batı değil de Doğu oldu sorusunun cevaplanmayı hak eden bir sorudur. Orhan Pamuk bu sorunun yanıtını ararken, Tanpınar geçmişle bugünün terkibinden inşa ettiği 'biz'i yeniden ayağa kaldırmak için çalışmaktadır."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Tanpınar’ın makalelerinde ve diğer metinlerinde okurun karşısına çıkan sonuçsuzluk durumu fikrî temelini eşikte olma düşüncesinden alır. Tanpınar şiirlerinde de arada kalmış olmanın izini sürer ve iki seçenek arasında seçim yapmak zorunda olmadığımızı, ara tonların varlığını, 'yekpare, geniş bir ânın parçalanmaz akışında' ilerleyebilmemizin mümkün olduğunu bize hatırlatır."
"Sürekli geç kalmışlık hissiyle, aceleyle, modern olanı taklitle ve bu taklidin kalıplarına girmeyen her türlü özelliğini, geleneğini, tarihini, kısaca kültürünü silmeye, yok saymaya ve sonunda unutmaya varan sürecin bu topraklarda nasıl yaşandığı geç dönem Osmanlı ve erken dönem Cumhuriyet eserlerinde sık sık işlenmiş olsa da, Huzur’u onlardan ayıran, yazarın sunduğu çözümün farklılığı ve karakterlerini karikatürleştirmekten imtina etmesidir."
Daha önceden Korkmayınız Mister Sherlock Holmes ile polisiye romanın Türkiye'deki hikâyesini aydınlatan Erol Üyepazarcı, bu kez Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler adlı eseriyle popüler romanın Türkçedeki yüz yıllık yolculuğuna ışık tutuyor. Kendisiyle kitabın hazırlık sürecinden edebiyatın gardiyanlarına, edebiyat tarihimizin sosyal arkaplanından unutulan/bilinmeyen kahramanlarına kadar pek çok konuda söyleştik...
"Tanpınar, Proust’un yapıtına belirli bir tavırla yaklaşmış; Kayıp Zamanın İzinde’de yer alan birtakım sahne ve tasvirlerden bir nevi kalıp olarak yararlanmış ve bu kalıbın içini Tanpınarca doldurmuştur."
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Şahin’in analizi öyle bir boyuta varır ki bu romanın neredeyse içinde yaşadığımız şu süper modernlik, aşırı modernlik, hatta zıvanadan çıkmış modernlik çağına damgasını vuran sanal gerçeklik üzerine erken bir kehanet olduğunu sezdirir bize.
Tanpınar, beş şehir üzerinden yaptığı anlatılarda, geçmiş ile yüzleşmeyi değil, unutmanın şerbetini olumlar. Bunu yaparken de tüm bu yaşananların “bir yıkım değil, bir ders’’ olduğunu vurgular. Bu ders elbette ki, her zaman vatanı Türk ve Sünni olmayanlara karşı müdafaa etmenin gerekliliğidir
"Tarihî eseri aslına uygun olarak yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürüyoruz" denilen Narmanlı Han'a bugün ilk tabela asıldı...
Kıraathane'da açılacak Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır: Tasarımcıların Yorumuyla Saatleri Ayarlama Enstitüsü sergisi, romandan mimarî bir okumayla çıkabilecek farklı olasılıklara bakıyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık